Karaburun Trafik Canavarını 3'ncü Kez Suçüstü Yaptırdık!
Ümit Bora

Ümit Bora

Çevreci-Yazar

Karaburun Trafik Canavarını 3'ncü Kez Suçüstü Yaptırdık!

15 Ekim 2015 - 09:08

Çobanlar için "benim oyum onunla nasıl eşit olur" diyen bayan aklıma geldi!

Çobanları sakın küçük görüp aşağılamaya kalkmayın, içlerinde süper yaşantısı olan hatta beleşe hayat sürenler var.

Bu konuyu daha önce köşemde yayınlamış Karaburun trafik canavarının diğer marifetlerini azda olsa sizlerle paylaşmıştım.

Adamın gözü kara tek bir dikili ağacı hatta 1 metre arazisi evi dahi Karaburun'da yok yok.

Ama altında 2 lüks cipi, 1 traktörü binlerce keçisi var.

Keçileri sormayın kulak küpelerini incelemeye kalkarsanız kendinden hariç kaç insanın üzerine hatta resmi kayıt sisteminde bile olmayan numaralara rastlarsınız (bizde bu sistemde kaydı olmayan keçi kulak küpeleri numaraları mevcut)

Çoban bu keçileri kendisininmiş gibi gösterip resmi kurumlardan dostları ile o yönde kayıtlar çıkartıp, gidiyor istediği kredileri bankalardan çekiyor, Devlet teşviklerini haksız yere alıp yiyor diye düşünüyoruz.

Kaç kişiden para almış, kaçının keçisine el koymuş, "hatta kendisine ait üzerinde kaydı bile olmayan" hastalıklı hayvanları kendininmiş gibi resmi kurumlardaki dostları memurlarla birlik olup nasıl masum insanlara satıp devretmiş dolandırmış şaşar kalırsınız.

Unutmadan bu keçi çobanı ile ilgili Başbakanlık BİMER'e soruşturmalarını bendeniz başlatmış olup soruşturmalar sürdüğü için detaylı bilgiyi sonuçları alınmaya başladığında sizlerle paylaşacağım.

Tek 1 metrekare arazisi olmayan bu çoban nerede sahibi ortalıkta olmayan bir arazi görüyorsa gidip kendine ait traktörle orayı sürüyor, ekiyor, biçiyor, satıyor, yiyor.

Devletin arazilerindeki ağaçları kesiyor, zeytinleri çuvallara dolduruyor, götürüp fabrikalarda zeytin yağı çıkarıyor.

Son aldığımız duyumlara göre piyasada tanesi 5 TL'ye satılan delice zeytin fidanlarını arazilerden toplayıp çiçekçilere ve ihtiyaç sahiplerine satıyor.

Traktör kasasında kime ait olduğu belli olmayan topraklarla doldurup akşam, sabah bahçe yapan yazlıkçılara 300 TL'den satıyor, ne fatura veriyor ne de irsaliye hepsi kar cebe.

Bu toprak satışı yaptığı 3 evi tespit ettim, benim gördüğümü ve site kameralarına yakalandığını anlayınca hemen resmi toprak satışı yapan kumculara gitti "beni toprak satarken yakaladılar, fatura kesebilecek misin?" diye sordu, aldığı cevap "biz sana toprak satmadık ki fatura verelim" oldu.

Yine son olarak Orman Şefi'ni aradım "şefim bu şahıs size ait arazide daha önce falan yerdeki Rum çeşmesini gece iş makinaları sokup daramadağın etti, şimdi daha üst bölgedeki yine Rumlardan kalan çeşmeyi dağıtmaya altın aramaya başlamış, define buldu mu bilmem ancak altına lüks bir cip daha çekti" diye uyardım, bekliyorum sonucunu.

Bu olayların başı sonu yok her gün yenisini duyuyoruz.

Gelelim trafik canavarının son marifetine!

Dün Balıklıova'daki arkadaşımın yardımı ile bu Karaburun trafik canavarı çobanı 3'ncü defa ehliyetsiz son model cipinin direksiyonunda Karaburun Jandarması Mordoğan ekiplerine mültecileri beklerken takip edip suç üstü yakalattım.

Daha önceki cezaları ne oldu, nasıl hapislere girmiyor, para cezasını ödüyor mu ödemiyor mu bilmiyoruz 24 saat ehliyetsiz ilkokul diploması bile yok araçları kullanmaya tarafik canavarı olarak yollarda gezmeye devam ediyor.

Bir oğlu hariç 4 oğlu ve 1 kızının ehliyeti de yok onlarda motorlu araçları hemen her gün Karaburun yollarında kullanmaya devam ediyorlar.

Bu çobanın en büyük özelliği bir Anadolu ilinden getirttiği uyuşturucu olduğu söylenen ağızda çiğnenen otları hem kullanması hem de Karaburun'a pazarlayıp içimini yaymasıdır.

Şahıs bu otları ağzında her gün çiğniyor ve suratını güldüğüne hiç rastlayamazsınız.

Bu haliyle tüm Karaburun Yarımadası'nda ehliyetsiz 3 motorlu aracını kullanan keçi çobanı bazen İzmir ve Manisa ile ilçelerine de gittiği oluyor.

Bazende etrafta Jandarma ve trafik ekipleri geziyorsa İzmir'de işi varsa Balıklıova'ya kadar gidiyor, orada kendine çalışan ehliyetli şöföre direksiyonu teslim ediyor, çevirmelerden böylece kurtuluyor.

Ancak Allah işte Balıklıova'da oturan arkadaşımızın yardımı ile dün çobanı 3'ncü kez suç üstü yaptırdık. Almanya'da işi olan komşumun orada evinin önünde park ederken bir yabancı araca tamponu ile dokunması neticesinde araç sahibini aramadığı veya karakola gidip bilgi vermediği için 6 ay müddetle ehliyetinin elinden alındığını ayrıca çok büyük para cezası yediğini geçmişte ulusal bir gazetemizde yayınlamış paylaşmıştım.

Bugün bir trafik polisi memurumuza "bu trafik canavarı çoban şahıs 3'ncü kez ehliyetsiz araba kullanıyor, yakalanıyor caydırıcı cezası yok mudur?" diye sordum, sormaz olaydım!Memur Bey aynen "değerli kardeşim 1 şahıs var hemen her gece alkollü olarak onu direksiyon başında yakalıyorum, tutanak tutuyorum, nafile ertesi gün tekrar karşımda" dedi, ben pes ettim.

Sonra çıkıyoruz ülkemizde trafikte ölümler Dünya rekoru kırıyor diye ağlıyoruz.

Nerede yanlışlık yapıyorsak lütfen bulalım veya ehliyete ve trafik suçlarına artık ceza yok diyelim.Karar yetkililerde caydırıcı mısınız, yoksa suçları teşvik mi ediyorsunuz diye soralım?

Biz bu satırları yazarken "Karaburun Trafik Canavarı" keçi çobanı ve çocukları yollarda direksiyon sallamaya devam ediyorlar, ehliyetleri kesinlikle yoktur, hatta ilk okul diploması bile yoktur dikkatli olunuz bizden uyarması.

Teşekkür

Sağlığımla ilgili yardımlarını aldığım Urla Devlet Hastanesi Doktoru Sayın Levent Bağcı'ya, teknisyen sayın Murat Ülger'e ve kayıt memuru sayın Bayram Üzümcü'ye, ayrıca Karaburun'da nesli yok olmaya başlayan kanadı kırık baykuşu alıp sağlığına kavuşturmak için tedavi eden Rafet Üçkardeşler'e teşekkür ediyorum.

YORUMLAR

  • 0 Yorum