Siz yıllardır bölgenizde böyle anormal hava durumu gördünüz mü?
Bendeniz de görmedim.
Bakın son aylarda önümüzdeki günlerde, aylarda olacakları yazdım.
Ama sadece bizde değil tüm dünyada hava şartları anormal şekilde değişimler göstermeye başladı.
Antalya'da hızı saatte 155 km olan rüzgar esti, yağan yağmurlar dehşet verici olunca her yeri seller bastı.
Dalgaların seviyeleri yükselince dövdüğü sahilerde korkunç görüntüler oluşturdu.
Sadece bu bölge değil, hemen hemen tüm yurdumuzda yağışlar devasa arttı.
İzmir ilimizde son 51 yıldır görülmemiş soğuk hava ölçümü yapıldı -7 olarak.
Sıcaklara alışık İzmirli soğuklar yüzünden evlere kapanırken, yüksek yerlere kar yağdı.
Kısaca biz İstanbul, Ankara ve Kuzey Karadeniz Dağları'nın kuzeyinin ılıman, güneyinin çöl iklimini yaşamaya başlayacak diye açıklamıştık.
Bu açıklamamız tüm ulusal medyada aynen kullanıldı.
Yaz geldiğinde korkunç çöl sıcaklarını tekrar yaşayacağımız kesindir.
İşte o çöl sıcakları sadece ülkemizde değil tüm dünyada artarak sürmektedir.
Bu sıcaklar yüzünden korkunç bir buharlaşma kutuplarda buzulları eritmeye devam ederken, denizler, okyanuslar, akarsular, göller buna katkıda bulunmaktadır.
İşte o bulutlar havada aşırı birikerek, güneş ışınlarını yatay alan ve soğuyan bölgelerde bol yağışlara neden olmaktadır.
Buharlaşma ve yağış buna sebep nedir?
Atmosferde biriken ve sera etkisi yapan karbon gazları.
Güneşle, dünya arasına girerek yeryüzündeki buharlaşmaya neden olmaktadır.
Siz hiç yurdumuzda hortum duydunuz, gördünüz mü?
Hep okyanus kıyısı bölgelerde duyardık hortumları, şimdi her yerde görülüyorlar.
Bu sıcaklar devam ettiği müddetçe, yeryüzü daha da ısınacak, buharlaşma daha da artacak ve dünyamız hiç olmadığı kadar yağışlara teslim olmaya başlayacaktır diyoruz.
İşte bu yağışlar deniz kıyılarına yakın yerleri, düz ovaları, dere yataklarını önüne katıp götürecektir.
Bu yağışlardan daha az etkilenmek için yüksek ve su tutmayacak meyilli arazilerde yaşamak zorunda kalacağız.
Ancak toprak kaymaları ve erozyon yani verimli toprakların tutulması adına her yere dayanıklı köklere sahip ağaçları dikmemiz şarttır.
Yağışlar böyle kalmayacağına göre devlet her bölgede oluşan ve her yağışta biraz daha su seviyesini artıran sellere karşı çalışmaları başlatarak bir plan dahilinde bu yerleşim değişiklerini hayata geçirmek zorundadır.
Aksine durumda devasa artacak seller yüksek can kayıplarının yaşanmasına yol açacaktır.
Kısaca kıyamete adım adım giderken sellerin su seviyeleri 20-30 metreleri önümüzdeki günlerde, aylarda, yıllarda görmeye başlayacaktır diye yetkilileri göreve çağırıyoruz.
İnsanoğlu çevreyi kirletirken, ağaçları keserken, Atmosferdeki karbon gazlarının sürekli artması ile felaketleri bir bir, bölge bölge yaşamaya başlayacaktır diye uyarıyoruz.
YORUMLAR