Başlık bendenize ait, bundan sonra yazacağım iddialarımın ve tamamen şahsi araştırmalarımın sonucunda ek yazılarımın ilk yazısıdır.
Yaşayan en büyük canlı bana göre üzerinde yaşadığımız yorgun dünyamızdır!
Dünya bilim adamlarına göre "sayısız defa yok olmuş, sonra yeniden canlanmış, milyarlarca yaştadır."
Dünya "nasıl canlı olur" diyenlere cevabımız, onun da kalbi, akciğerleri, damarları, kanı canı vb. var.
Dünya yaşadıkça üzerinde yaşayan canlıları, bitkileri, ormanları, akarsuları, denizleri, gölleri ve karaları, hayvanları ile kendi Ekosistemini yaşatmaktadır.
Ancak dünyamız maalesef insanoğlunun kendi eli ile çevre kirliliğini yaratmış olup, yine bendenize göre son 200 yılda öldürülmeye başlamış ve hızla ölmektedir.
Bendenize göre dünyanın ölmekten kurtarılmaya başlanması için önünde sadece 35 yılı kalmıştır.
"Peki bundan sonra ne olacak?” diye soracaklara cevabım, insanlar ya dünyanın karalarının toprak altlarında, ya da Atmosfer'in dışında uzayda, nasıl temin ederler bilmem, su ve oksijen bulup yaşayacaklardır.
Biz çevreciyiz yalan söyleme ve gerçekleri saptırma gibi bir şeytanlığımız, lüksümüz asla olamaz!
Doğruları hayatın gerçeklerini bıkmadan usanmadan açıklamak zorundayız.
Çünkü biz çevreciler yaşayan canlıların ve bitkilerin kısaca tüm ekosistemin yaşam, uyarıcılarız ve olacakları araştırır, toplumla hemen paylaşırız.
Kendimize haber saklamak gibi bir düşüncemiz yoktur, zaten olamaz.
Bakın hemen her gün Uluslararası Çevre Örgütü Yeşil Barış yani Greenpeace bu yazdıklarımızı doğrular nitelikte uyarılar yapmakta ve "Dünyamızın hızla ölmekte olduğunu” açıklamaktadır.
Bizim Çevre Örgütümüz Tema Vakfı da benzer açıklamalar yapmaktadır.
O halde ne yapmalıdır?
Yine bendenize ve iddialarıma göre dünyada beklenilen "kıyamet" Yüce Allah tarafından değil de, insanoğlunun kendi yarattığı para hırsına kurban olup, dünyanın atmosferi karbon gazları, ölümcül radyasyon ve kimyasallarla kaplanıp, karalar güneş görmeyecek şekilde buzullarla kaplanıp soğumaya başlayacak olup, yeni bir hayat için milyonlarca yıl sürecek uykuya yatacaktır.(Yüce Allah insanoğluna sayısız peygamberler ve kutsal kitaplar göndermiş uyarmış, ama insanoğlu para ve çıkarları için o uyarıları görmezden gelmiş, kendi eliyle kendi sonunu hazırlamış, kıyamete son hızla yol almaktadır.)
150 yıl önce yaşayan Türk ırkından geldiği iddia edilen çevrecilerin ve benim de atam olan Kızılderili Şefi Seattle'nin o zamanki Amerika Başkanı'na yazdığı mektubunda "Yaptıklarından ötürü bir gün beyaz adam paranın yenmeyecek bir şey olduğunu anlayacaktır" sözleriyle biten mektubu dünyanın gidişatını olduğu gibi açıklamaktadır.
Maalesef insanoğlu kendi yaşam yerleri olan dünyayı havasıyla, denizleriyle, karalarıyla, akarsularıyla müthiş bir hızla yok etmektedir.
Bu durumun tersine çevrilmesi dünya ülkelerinin tüm para kaynaklarının kullanarak önce kendi elleri ile kirlettiği başta oksijen ve güneş ışınları temini için ilk olarak atmosfer ile savaş yapılan ve tamamen radyasyon ve kimyasal maddelerle kaplı alanların ve daha binlerce çevre felaketi geçirmiş bölgelerin temizlenmesi ve hızla eriyen buzulların yeniden geriye dondurulmaya başlanması ile olacaktır.
Herkes bir 3'ncü dünya savaşı, atom savaşları çıkar mı endişesi ile yaşarken "ben adı konmamış zaten uzun süredir süren savaşların" hemen ama hemen durdurulması ve dünyayı kurtarma ve yaşatma projelerinin acilen başlatılması için uyarı yapmaktayım.
İnsanoğlu dünyayı kirletirken harcadığı paranın binlerce katını maalesef bulup yaratması gerektiğinin altını çizmekteyim (3’üncü dünya savaşı asla olmaz çünkü zaten içindeyiz ve savaş sürüyor. 1 atom bombasını daha ateşlemek artık olası değildir! Müthiş bir çevre kirliliği yaşayan Ortadoğu'da atılan tek bir radyasyonlu kurşun dahi anında atmosferi kirletmekte olup, dünya üzerinde yaşayan her insan bu kirliliklerden anında nasibini almaktadır.)
Bendeniz uzun yıllardır süren araştırmalarımın sonucunu aldım ve "Dünyanın yaşam ve ölüm arasındaki tüm şifrelerini çözmüş" bulunmaktayım.
Sağlığım kötüye gitmekte olup yaradanın bana verdiği "insanlığı uyarma" görevimi tam yapıp yaşadığım ömür içinde sizlerle eksiksiz paylaşacağım ve asla Dünyaya borçlu gitmeyeceğim.
Saygı ve sevgilerimle.
ÖNEMLİ NOT: Bugüne kadar yazdığım yazılarda kaynak göstermeden alıntı yapanlara Yaşam Savucusu olduğum için hep göz yumdum. Ancak bu yazımla beraber çok çok önemli dünya, yaşam açıklamalarımın "Yenigün Gazetemiz ve Çevreci Yazar Ümit Bora" kaynak gösterilmeden bir kısmını tek bir cümlesinin dahi alıntı yapılmasını yasaklıyorum.
Buna sebebim kendi doğrularımın başkalarınca haksız yere sahiplenmesidir. Umarım bu açıklamama alıntı yapmak isteyenler saygı duyarlar.
YORUMLAR