Biz uzman doktor değiliz, araştırmacıyız.
Araştırmalarımızı bu güne kadar kimseler eleştirmedi, tam tersine hep hak verdiler, "çok doğru yazmış" dediler.
Bendeniz dahil halkımız hızla kanser veya şeker oluyor derken kısırlığın bu boyutlara geleceğini inanın tahmin edememişim!
Geçmiş yıllarda kısırlıkla ilgili araştırma sonuçlarımızı yayınlarken "her 10 evliliğin 4-5'i kısırlık tedavisi görüyor, bu çiftlerin ancak 2'si tedaviye cevap veriyor" demiştik.
Şimdi bu oranların çok daha yükseğe çıktığını maalesef izlemeye başladık.
Bir bilgi aldık bölge adı vermeyeceğim, 14 birbirini tanıyan aile kısırlık tedavisi görüyorlar, ancak bunların sadece 1'i tedaviye cevap vererek çocuk sahibi olabilmiş. (Biz araştırma sonuçlarımızı açıklıyor, örnekler veriyoruz. Tersini iddia edenler olursa bizi arasınlar onların açıklamalarına da köşemizde yer verelim, böylece doğruları bulalım diyorum.)
Peki, 3 çocuk doğurun da doğurun diyenler bu durumda tek çocuk sahibi bile olamayanlara nasıl çocuk sahibi olmuyorsunuz diyebilecekler, bu insanlar aileler 3 çocuğa nasıl kavuşacaklar?
Neden son yıllarda bu kadar umutsuz hastalık ve vaka ortaya çıktı? (Artık her gün çevremizdeki veya tanınmış insanların umutsuz hastalıklara yakalanıp tedaviye cevap vermeyip öldüklerini duymaktayız.)
Bize göre gıda denetimlerinin neredeyse hemen hiç olmadığı ülkemizde, hava, kara ve deniz kirlilikleri, kısaca çevremizin kirlenmesi bu durumu ortaya çıkarmıştır.
AB'ye bakıyoruz, bizden farklı hijyen kurallarına daha sıkı uyarken, vatandaşları her şüphelendikleri gıda maddelerini parasız laboratuarlara götürüp tahlil ettirebilme şansına sahiptirler.
Bu durum ülkemizde hiç yoktur.
2006 yılında ülkemizde yüzyıllardır sağlıkla yenen köylüye, çiftçiye bereket saçan yerli gıda tohumlarının para ile alımı satımı nedense yasaklanmış, yerine ne olduğu belli olmayan, laboratuarlarda üretilmiş, 2'nci defa tohum vermeyen yabancı gıda tohumları serbest bırakılmıştır.
Gıdalarda ve diğer maddelerde kimyasallar, antibiyotikler, GDO'lu gıdalar denetimlerden uzak rahatça ülkemizde satılmakta ve pazarlanmaktadır.
Bu kadar serbestliğin olduğu yerde umutsuz hastalıkların ve kısırlığın artmaması gerçekten mucize olurdu.
Peki, bu işi kim durduracak ve halkın sağlığına önem verecek?
Biz senelerdir uyarılarımızı yaparken "hep bekleyin biraz sabır gösterin yapacağız, edeceğiz" diyenlerin artık sözlerinde durmalarını bekliyoruz.
Koskoca ülke kanser, şeker ve kısır olmadan.
Saygı ve sevgilerimle...
YORUMLAR