Deniz mevsimi sezonu açıldı!
Ancak İzmir Yarımada Gerence ve diğer deniz koylarında binlerce ton balık üretimi yıllardır devam etmektedir.
Bizler burada bu bölgede yaşayan insanlar olarak, geçmişte tertemiz olan denizimize girememekteyiz.
Deniz için görüş mesafesi geçmişte 15 metre ve daha fazlayken bugün 2-3 metreyi zor görmekteyiz.
İşte bu gözlem ve yaşadıklarımızı düşünerek resmi makamlara sorular soruyoruz!
1-Orkinos ve balık çiftlikleri bölgesi Gerence'de 2006 yılında deniz suyundan alınan numunelerde deniz suyu kirlilik yönetmeliğine aykırı bir resmi rapor tarafıma gönderdiniz. Daha sonra alalacele deniz suyu kirlilik yönetmeliğini değiştirdiniz doğru mu?
2-Yıl 2014 tam 8 yıl geçmiş ve Yarımada'da bu kadar binlerce ton balık üretimine rağmen tek bir deniz suyu kirlilik raporu çıkmaması sizce garip değil mi?
3-Bölgedeki tüm Yazlık sitelerde arıtma yapmayı ve bu arıtmalardan çıkan suyun temiz olduğu raporlarını istemektesiniz. Ancak yine deniz ortasında binlerce ton balık üretiminden çıkan yine binlerce ton dışkı, yem atığı vs. için neden arıtma mecburiyeti yoktur?
4-Bu durum yani insanlara arıtma mecburiyeti var balıklara yok eşitliğe ve insan haklarına aykırı bir durum değil midir?
5-Dünya üzerinde insanların denize girdiği korunması mecburi sit alanları ve "plaj önlerinde" binlerce ton dışkı ve idrar çıkaran balık üretimi başka hangi ülkede hangi şehirde vardır?(burası okyanus değil ki gel git olsun deniz akıntıları denizdeki balık çiftliği atıklarını alıp açık denizlere taşısın?)
6-Bu durum insan sağlığı ve hayvan sağlığı açısından sizlerde hiç endişe yaratmıyor mu?
7-Hiç bu durumu gözlemek için aynı sahillerde oturan ve denize çoluk çocuk bebeler, hamileler denize giriyor hasta olmuyorlar mı diye tek bir sağlık taraması yaptırdınız mı?
8-Her lodosla sahillere her türlü atığın yanında içleri tam dolu yüzlerce binlerce plastik aşı şişesi yıllardır çıkıyor ve biz bunları Sahil Güvenlik Komutanı dahil verdiğimiz gereken işlem yapılsın dediğimiz halde neden resmi işlemler başlatılmıyor?
9-Bu aşı şişelerindeki renkler çok çeşitli olup insan sağlığı açısından sizlerde endişeler yaratmıyor mu?
10-Bu denizlerdeki adı üzerinde balık çiftlikleri atıklarını hangi makamınız temizlemektedir ki deniz suyu hep temiz raporları çıkmaktadır?
11-Dünya standardı balık üretimi yapılan yerlerdeki ölçümler ile bizde çoluk çocuk denize girdiği yerlerdeki standart ölçümler birbirini tutuyor mu?
12- Bu şekilde balık üretimi "eşitlik ve insan haklarına aykırı" değil mi? (üretim balıklarının sağlığı insan sağlığından önemli durumda ve balıklar birinci sınıf haklara sahip olmuşlar. Kısaca balıklarla eşit bile değiliz!!!)
13-Deniz suyu ile ilgili kirlilik v.s. denetimi Sahil Güvenlik Komutanlığı'na verdiğiniz halde neden Balık çiftliklerine denetimi aynı komutanlıktan yetkiyi geri aldınız?
14-Denizlerimizi ne zaman 15 sene önceki eski haline getirip altını üstünü temizleyip bizlerin yani insanların sağlıklı ve gönül ferahlığı ile tekrar denizlerimize girmemizi yüzmemizi sağlayacaksınız?
15-Bu denizlere girdikten sonra çok çeşitli hastalıklara yakalanan var mıdır, kanser v.b. hastalıkları tetikleyen tehlikeli unsurların durumunu insanların sağlığını hiç düşündünüz mü?(balıklara verilen yemleri bilim adamlarımız sanayi üretimi yemleri artık doğal değiller gübre bile olamazlar diye açıklıyorlar bu doğru mudur?)
Açıklama: Bu yazı hiçbir kimseyi ve kuruluşu suçlamak amacıyla değil tam tersine yurdumuzda insan sağlığı ve hayvan sağlığı başta olmak üzere, çevre ve doğanın korunması amacıyla yazılmış sorulardır bilgilerinize
Bu soruların cevabını merakla bekliyoruz.
Herkese saygı ve sevgilerimle
YORUMLAR