Üniversite Okumuşlar Öz Annelerini Huzur Evlerine Terk Ediyorlar!
Ümit Bora

Ümit Bora

Çevreci-Yazar

Üniversite Okumuşlar Öz Annelerini Huzur Evlerine Terk Ediyorlar!

20 Kasım 2016 - 10:59

Bazı insanlıktan uzaklaşan üniversiteli hayırsız evlatların anne ve babalarına canları gibi bakmak yerine son yıllarda yoğunlukla onları "çıkarları böyle gerektirdiği için" başlarından atmak sevgiden sevenlerinden uzaklaştırmak üzere yaşadıkları yaşam yerlerinden yıllarca birikim yaparak aldıkları konutlarından evlerinden bazen psikolojik ağır baskı ve şiddet ile huzur evlerine bırakarak, atarak kurtulma istekleri yurdumuzda kanayan bir yara haline geldi(tüm üniversite okumuşlar Allahtan bu hayırsız evlatlar gibi değiller yoksa ülkemiz ailelerin parçalanmalarından yaşanmaz hale gelirdi)
Kanayan bir büyük yara dedik, meğer "huzur evlerine" terk edilen,atılan,sevdiklerinden, sevenlerinden, dostlarından, akrabalarından uzaklaştırılan muhteşem eli öpülesi o insanların yaşlıların annelerin, babaların neler neler çekiyorlar, hangi aile içi şiddete uğramışlar, nasıl dolandırılıyorlar mal ve mülkleri, bankalardaki birikimleri hatta emekli maaşları bir şekilde ellerinden alınıp bu bir yerde varlıkları ve yaşamları ile tamamen ters sevgiden uzaklaştırılarak huzur evlerine terk edilip bir yerde atılıp tecrit edildiklerini üzülerek kahrolarak günlerce ağlayarak ortaya çıkardık,çıkarıyoruz.
Azımsanmayacak kadar çok sayıda yaşlı toplumun insanların yaşadığı bu büyük baskıyı,zulmü,dramı aile içi dolandırıcılığı anaya babaya aile büyüklerine adı konmamış bu şiddeti bir ilk olarak ulusal kamuoyunda deşifre ediyoruz.
Bu konuda araştırmalarımı yaparken yemin ediyorum, sosyal medyadan, e-postamdan ve telefonlarımdan adeta ihbarlar yağıyor ve toplumumuzun büyük bir kesiminin yaşlılarımızın bu konularda hatta insan hakları, aile hakları konusunda elleri kolları bağlı yaşlılığın verdiği "çaresizlik ile adeta süründüklerini" ortaya net olarak çıkardık.
Bu durumu yaşlı anne ve babaların hayırsız evlatları ve yakın akrabalarının kendilerine yaşattıkları bu zulümleri gerçekleri biri yazmalıydı bu bize düştü işete yazıyoruz ibretle okuyunuz.
Araştırmama başlarken her karşılaştığıma sordum "anneni,babanı huzur evine götürüp atar mısınız?"diyerek.
Tek 1 kişi dahi çıkıp "evet ben annemi babamı huzur evine götürüp atarım terk ederim bakamam" demedi diyemedi.
Peki huzur evinde yatan bakılan bu kadar çok anne ve babaya öz evlatları gerçekten sahip çıkıyorlar mı?
Okumamış cahiller asla değil,az okumuş ilk öğretim mezunları hiç değil,lise mezunları bile değil okumuş kültürlü kesim içinde yani üniversite okumuşlar içinde maalesef bazı hayırsız evlatlar,yakın akrabalar öz anne ve babalarının, aile servetlerini "planlayarak projelendirerek yüksek zekalarını çıkarlarını doğrultusunda bazen baskı, bazen duygu sömürüsü yaparak kullanarak aile içi mallarını,mülklerini,bankalardaki birikimlerini hatta aldıkları emekli maaşlarına kadar el koyarak asla alın teri dökmeden kolay bir şekilde alıyorlar ve yine anne babalarına aile mallarını sattırıp paralarını hatta sattırdıkları evleri mülkleri bu defa kendi üzerlerine tapulayarak yeni ev ve mülkle,arabalar,devre mülkler alıyorlar kısacası aile servetlerini toptan ele geçiriyorlar,hak sahibi anne babalarını pas pas ettikleri yetmiyor diğer öz kardeşlerinin aile servetlerini de yani diğer gerçek hak sahibi akrabalarının mallarını,mülklerini ve paralarını da üzerlerine geçirdiklerini gördük"
Peki bu ülkemizde çok sayıda aile içi haksızlık,dolandırıcılık yapan kendilerini süper zeka uyanık zanneden hayırsız evlatlar mallarını mülklerini nakit,altın ziynet eşyaları birikimleri ele geçiriyorlar da sonra öz anne ve babalarına ölünceye kadar sahip çıkıp yaşamlarının son yıllarında onları krallar gibi yaşatıyorlar mı?
Nerede bu hayırsız okumuş öz evlatlar kolayca alın teri dökmeden tamamen şeytani zekaları ile ele geçirdikleri malları mülkleri para birikimlerini bir şekilde aldıkları ele geçirdikleri öz anne ve babaları onlara hayırsız evlatlara çok büyük yük oluyor ve onları alın teri dökerek tırnakları ile kazıyarak borçlanarak kısacası yıllarca uğraşarak birikim yaparak, kendi öz anne ve babalarından kalan miras kalan evlerinden koparılıyor hayırsızlarca "anne baba biz size bakamayız çünkü biz karı koca çalışıyoruz vaktimiz zamanımız çok kıymetli sizleri huzur evine bırakmak zorundayız orada arkadaş edinirsiniz yemekleriniz de ayağınıza gelir,bakıcılarınız da olur, ara sıra ziyaretinize geliriz v.s. benzeri bahaneler bularak"baskılarla götürüp yaşam tarzları ile tamamen ters sevgiden,sevdiklerinden yıllarca iç içe yaşadıkları komşularından uzaklaştırılıyorlar(emekli maaşlarına da el koyuyorlar cüzi bir parayı 3.ncü sınıf bir huzur evine veriyorlar maaşların büyük kısmını da kendilerine ayırıyor bu hayırsız evlatlar)
Bu baskıları yiyen anne babalar içinde yaşadıkları aile içi dolandırıcılık ve baskılarla hastalanıyorlar,ilgilenen yok diğer evlatlar, akrabalar aranıyor ama olanlar olmuş öz kardeşleri oldu bittiler ile zulümleri aileye yaşatmışlar ve çaresizlik diz boyu, mali durumu iyi olmayan diğer kardeşlerin eli kolu bağlı.
Anneler yaşam tarzları ile ters atıldıkları huzur evinde kendilerini uzaklardan başka başka şehirlerden telefonla arayan
akrabalara adeta yalvarıyorlar "bizi bu huzur evinden kurtarın yanınıza alın ne olur"
Gerisini yaşanan aile içi dolandırıcılığın dramın zulmün perde arkalarını yazmaya kalksak inanın tam 10 roman olur.
Bu yazımı kısa kesiyorum, kamuoyu tepkilerini alalım ve devletimize, aileden sorumlu bakanlığımıza, kısacası TBMM aile içi şiddet, kadına şiddet,o "cennet annelerin ayakları altındadır" diyen çok sayıda anneler ve babalar ismimlerini taşıyan yurdum derneklerine bu konuda çok iş düşüyor görüşlerini alalım sonra yazılarımızın devamını yazmaya devam edeceğim.
Bu ülkede yaşlılara aile içinde büyük baskılar ve görünmeyen zulümler, şiddetin katmerlisi var biz deşifre ettik sizler uyumayınız ve kanayan bir büyük yaraya el atınız (ülkemizde kendisine küfür eden karşılık tepkisi olarak annesinin kendisine attığı terliği için "şiddete uğradım" diyerek mahkemeye başvuran densiz evladı tartışıyor da gerçekte zulüm yaşayan huzur evlerine atılan çok sayıda anne ve babaya yapılan katmerli şiddeti Türk kamuoyu neden tartışmasın?)
Devletimizce acilen ülkemizin tüm huzur evlerinde yatan yaşlıların gerçekte yaşam tarzları ve mal varlıkları ile ters öz evlatları ile yakın akrabalarınca aile içi dolandırıcılığa uğrayıp uğramadıklarını acil olarak araştırma yapılarak başlatılarak büyük bir süzgeçten geçirilerek diğer yakın akrabaları ile temas sağlayarak görüşleri alınarak yaşanan gerçek durumu ortaya çıkarıp bu baskılar içinde zulüm gören istemedikleri bir yaşama sürüklenen tecrit edilen,uğrayan zorlanan öz evlatlarınca büyük zulümlere uğratılan "anne ve babaları o sevgiden uzak huzur evlerinden acilen kurtaralım tekrar alın teri dökerek aldıkları eski mal ve mülklerine kavuşmalarını ve yaşam yerlerine dönmelerini sağlayalım"
Anne ve babalarına bu zulümleri yaşatan aile içi dolandırıcılığı yapan hayırsız evlatları insan haklarına, aile haklarına aykırı davranmaktan aile içi şiddeti uygulamaktan alın teri dökmeden haksız mal edinmekten tüm edindikleri mallara mülkelerine el koyup gerçek hak sahiplerine verilmesi için "yasalarda eksik varsa acil düzeltme yaparak el koyup" aile içi şiddeti uygulayanları şeytanla iş birliği yaparak suç işledikleri için yargıya sevk edelim anne babaların yaşadıkları bu zulümlere acilen son verelim diye çağrıda bulunuyorum (hayvan hakları uygulamaları bile bu zulümler karşısında masum kalıyor! Yasalarımıza göre hayvanları bile alındıkları yerden tedavi edip yine aldığın yere mecburi olarak bırakıyorsun da anne babaları yaşadıkları yaşam yerine değil huzur evine atıyorlar hayırsız evlatlar,kısacası bu durum insanı bırakın hayvan haklarına da aykırı olup Türk mahkemelerinde açılacak davalar sonuçlandıktan sonra AİHM'sine giderse ülkemizin aleyhine milyonlarca Euro ceza ile biter bu konuda aileden sorumlu bakanlığımızı çok ciddi uyarıyorum acil durum diyorum!)
Türk örf ve adetlerimize insan hakları evrensel beyannamesine,aile içi yaşamımıza yasalarımıza tamamen ters bu süper insanlara annelere babalara huzur evine atarak yapılan aile içi şiddete son vermek için Devletimiz, aileden sorumlu bakanlığımız ve kamuoyumuz acilen harekete geçmeli her gün ülkemizde yaşanan dram ve zulümler artık son bulmalıdır diyerek uyarıyor yetkililerimizi göreve çağırıyorum.

YORUMLAR

  • 0 Yorum