Canım çok sıkılıyor dalıp gidiyorum geçmişime
Gözlerim tavanda hayatımı seyrediyorum sanki...
Bir umut kırıntısı bulsam kendimde hayatın kapısına tekme atıp gireceğim içeri...
Neredeyim nasılım bilmiyorum...
Hayatımın penceresinden kimsenin içeri bakmasını istemiyorum bir çok kez doğru kelimeleri yan yana getiremedim.
Ama yinede seni seviyorum...
Anlamanın kolay anlatmanın güç olduğu bir lisanım sanki...
Zamanla tükeniyor umutlarım yalnızlar limanının üst güvertesindeki gemisinde...
Ay ışığındaki yakamozlarla savaşıyorum ay'danmı parlıyorlar dans ederek yoksa yüzünmü parlatandır...
Dünya'yı sensiz görmeye çalışıyorum ama göremediğim gözlerimsin biliyorum...
Yıldızlar gökyüzü yalan...
Karanlık zaten gece.
Gündüzüm zifiri.
Bir sevda türküsü aslında beni yıkan...
Sözlerimi gökyüzündeki gri bulutlara savuruyorum...
Aşk kelimesi üç harf ama koca bir hayatı kapsıyor anlayabilene...
Söylemeye yüreği olabilene...
Söylediğini yaşatabilene...
İçimde öyle birikmişin ki her fırsatta dışa vuruyor dalga dalga bir vuslat bir nemli yanak ve bir göğüs kafesi gerek...
Şimdi ise kırık kalemimle hüzün kokan mısralarım ve gönlümün gölgesinde kaybolmuş satırlarım var.
Tüm cümlelerimi azad ediyorum birer birer artık..kırgınlıklarım umutsuzluklarım ve yalnızlığımla gidiyorum...
Hoşçakal kayıp düşlerimin kadını...
Hoşçakal...
YORUMLAR