Hepimizin artık ezberlediği bir bilgi var; önümüzdeki 10 yılda şu anda bildiğimiz mesleklerin en az üçte ikisinde yapay zeka kullanılabilecek. Bildiğimiz ama kabul etmek istemediğimiz bir bilgi. Tıpkı deprem gerçeği gibi...

Sürdürülebilir olmayı odağına alan şirketler duruma farklı bakıyor. İşgücü piyasasında gerçekleşmesi beklenen ‘deprem’ niteliğindeki bu dönüşümü ciddiye alıyorlar. Zaten o depremin içinde olduğumuz gerçeğini dile getirenler, 1990’ların sonundaki futuristler kadar sisler ardından konuşmuyor artık. Şöyle bir bakın, çocukluğunuzda hayatınızda olan birçok mesleği artık görmediğinizi fark ediyorsunuz; ya da çocukluğunuzda aklınızın ucundan geçmeyecek birçok mesleğin hayatınızın vazgeçilmezleri arasında olduğunu...

6 Şubat depremlerinin ardından yaşadığımız büyük kaybın acısı hâlâ sürüyor. Bölgeye akut müdahale devam ederken kalanların hayatlarını iyileştirmeye odaklı sürdürülebilir projeler yapılması gerektiğini herkes kabullendi. Güzel işler de çıktı. Bazılarının daha cesaretle dillendirdiği ‘sıfırlanmak’ kelimesi 11 ilin tamamında olmasa da birkaçında geçerli. Dönüşümün en sevdiği saha da buralar aslında.

Bu nedenle sürdürülebilir projelerde odağına dönüşümü alan şirketler şu sıralar dikkatimi çekiyor. Matriks’in depremin ardından devreye aldığı Android Yazılımcı Meslek Edindirme Programı bunlardan.

FINTECH ALANINDA EŞİTLİK YOK

Matriks bir finansal veri izleme-işlem platformu şirketi. Depremden etkilenen 11 ilde ikamet eden, bu illerdeki üniversitelerde okuyan ya da oralardan mezun olan kadınları ‘’Android Yazılımcı Meslek Edindirme’’ programıyla yazılım sektörüne kazandırmayı hedefliyor.

Program geçen yıl başladı. Hatta ilk sezonu tamamlandı. Programda 30 saat özgüven eğitimi ve 100 saat teknik eğitim verildi. Teknik eğitimler 40 saat canlı eğitim, 24 saat asistan desteği ve 36 saat on-demand videodan oluştu. Program boyunca Matriks’in deneyimli mobil gelişme ekibi yazılımcı adaylarına mentorluk desteği sağladı.

Bu yıl da eğitimler devam edecek. Matriks Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdür Yardımcısı Cem Tutar’ın hayalinde kadın istihdamının düşük olduğu fintech alanında cinsiyet eşitliğinin sağlanması. Depremin birinci yılını arkada bırakırken projeyle ilgili görüşlerini sordum. Dedi ki, “Fintech sektörü tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de kadın istihdamı açısından düşük bir sektör. Biz, yüzde 33 kadın çalışanı oranımızla ortalamanın üstünde olmaktan gurur duyuyoruz ama bununla yetinmedik. Hem sektörde kadın istihdamını artırmak hem de deprem bölgesiyle ilişkili öğrenci ya da yeni mezun kadınların yazılım alanındaki kariyerlerine katkı sağlamak amacıyla bu projeye başladık.”

ROL MODEL KADINLAR

Program Up School işbirliğinde yürütülüyor. Cem Tutar planlarını, “Depremin yaralarını kadınları eğiterek saracağız. Projemiz de deprem bölgesinde yaraları sarmakla kalmayacak; Türkiye’nin teknolojide rol model kadınlarının yetişmesinde önemli bir rol üstlenecek. Bu ilk yılımızda önceliklendirmeyi deprem bölgesine verdik. Ancak gelecek yıllarda Türkiye’nin dört bir köşesinden yazılım alanında kariyer hedefleyen genç beyinlere ulaşmayı planlıyoruz” sözleriyle anlattı.

Yani bu iş büyüyecek, deprem bölgesiyle sınırlı kalmayacak. 2023’te 50 kadına android yazılım eğitimi verilmiş.

Nasıl bir süreç izlendiğini yine Tutar’ın sözlerinden aktardım: “Up School kadınlara teknik donanım ve özgüven kazandırarak kariyerlerine başlama imkânı sağlayan eğitimler geliştiren ve kadınlar tarafından kurulan bir girişim. Matriks Android Yazılımcı Meslek Edindirme projesinde de tüm süreci onlar yönetiyor. Duyuruların yapılması, başvuruların değerlendirilmesi ve hemen ardından uygulanacak kodlama testi ve mülakat aşamalarını Up School yürüttü. Program sonunda başarılı katılımcılardan bazıları Matriks ekibine dahil edilirken, diğer katılımcılar da Up School’un kariyer havuzunda yer alarak farklı şirketlerdeki iş imkanlarından yararlanacak.”

Projeyi duyurmamızın hemen ardından Fırat Üniversitesi’ndeki onlarca kızımızdan teşekkür mesajları ve bağlantı talepleri aldım” diyen Cem Tutar, “Çıkış amacımız sadece 50 kadınımıza eğitim vermek değil. 50 kadınımızı iş sahibi yapmak, bunun sonucunda da 50 ailenin hayatını değiştirmekti” sözleriyle planlarını anlattı.

Peki istihdam kısmı nasıl olacak? Tutar’ın verdiği bilgilere göre Matriks, şu anda programdan mezun olan kadınların bir kısmını istihdam etmek için görüşmelerini sürdürüyor; bazıları ise işe girmiş bile. Örneğin Ruşen Narinç. Yazılımcı olma hayaliyle hemşireliği bırakmış. Programa katılan Narinç, global yazılım şirketlerinden Thea Tech’te kariyerine başlamış.

Hayatı dönüştüren projelere güzel bir örnek.

Dileriz etkisi net projelerin devamı gelir.

SOSYAL ZİNCİR PROJESİ

Kalkınma için İnovasyon Derneği, depremden en çok etkilenen Hatay, Adıyaman ve Kahramanmaraş illerindeki önemli tarım değer zincirlerine depremin etkisini ortaya koyan “Deprem Sonrası Tarımsal Değer Zincirleri Analiz Raporu”nun sonuçlarını açıkladı. Rapora göre depremin tarım sektörüne verdiği zarar 24.2 milyar TL.

Bu sonuçlardan hareketle bir de çok ortaklı bir sosyal proje başlatıldı. Projenin adı Sosya Zincir Projesi. Projeyle 6 Şubat’taki depremden etkilenen üreticilere destek olmak üzere sivil toplum, özel sektör ve kamu sektörünün sosyal satın alma hareketi çevresinde toplanması hedefleniyor. Sosyal Zincir, toplumsal açıdan etkilenen grupların satın alma faaliyetleri yoluyla desteklenmesine katkıda bulunurken, farklı sektörlerin ihtiyacı olan ürün ve hizmetleri üreten yerel üreticileri, küçük ve orta ölçekli işletmeleri tedarik zincirine dahil etmeyi amaçlıyor. Asıl plan bu desteklerle bölgede tarımsal üretimin artırılması.

DÖRDÜNCÜ KEZ GLOBAL 100 LİSTESİ’NDE

Arçelik, Corporate Knights’ın 20’nci kez yayınladığı “Global 100” listesine art arda dördüncü kez girdi. CEO Hakan Bulgurlu bu başarıyı, sürdürülebilirlik amaçlarına giden yolda motive edici bir gelişme olarak yorumladı. Bulgurlu, “Bu listeye girmek, gezegenimizi korumak için doğru yolda ilerlediğimiz mesajını verirken hedeflerimize ulaşmak konusunda da bizi motive ediyor. 2050 yılına kadar tüm küresel operasyonlarımızda net sıfır emisyona ulaşma hedefi ile üretim ve ar-ge başta olmak üzere tüm süreçlerimizde karbon ayak izimizi azaltmaya, yenilenebilir enerji kurulu gücümüzü artırmaya odaklanıyoruz. Solar enerji yol haritamız kapsamında, Türkiye’de kuracağımız arazi ve çatı güneş enerji santralleri ile Türkiye işletmelerimizin elektrik tüketimlerinin yüzde 61’ini bu santrallerden karşılayacağız” dedi.

HAYAL GÜCÜ ÖDÜLLERİ VERİLDİ

Hayal Gücü Merkezi hayal gücünden ilham alan, bunu bir başarı öyküsüne dönüştüren kişi, kurum ve eserlerin görünürlüğünü artırmak amacıyla geçen yıl Hayal Gücü Ödülleri programını başlattı. Programın ikinci yılında ödüller Akbank ana sponsorluğunda gerçekleşen törenle verildi.

Eğitim, sivil toplum, iş ve sanat dünyasından davetlilerin katıldığı geceyi tasarımcı, sanatçı, eğitmen Bager Akbay ve Hayal Gücü Merkezi gençleri birlikte sundu. Gecede konuşma yapan Hayal Gücü Merkezi/Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Emre Alettin Keskin, “Çocuğun merakı yoksa eğitimde öğrenme de yok. Çocuklar, eğitimciler ve içindeki çocuğu kaybetmeyen yetişkinlerden oluşan bu dernek birçok projeye imza atıyor. Merak Bursları, Çocuktan Çocuğa Akademi, Sor Keşfet Üret Eğitimleri, Hayal Gücüne Yolculuk gibi pek çok kapsamlı projeyle çocukların ve gençlerin meraklarının peşinden gitmesine, potansiyellerini gerçekleştirmesine katkı sağlıyoruz. Soran keşfeden ve üreten çocuklara ve çocukların katkıda bulunduğu yerlere ihtiyacımız var” dedi.

Törende ödül alan isimler şunlar: Cesaret Veren Hayal Gücü Ödülü Sadriye Görece, Çocukluk Eden Hayal Gücü Ödülü Mete Gazoz,

Dönüştüren Hayal Gücü Ödülü Ayşe Tükrükçü, Kışkırtıcı Hayal Gücü Ödülü İbrahim Betil, İlham Veren Hayal Gücü Ödülü Fırat Neziroğlu, İnatçı Hayal Gücü Ödülü Ufuk Koçak, Umut Veren Hayal Gücü Ödülü Abdülhalim Demir, Saygı Ödülü Göbeklitepe Kazı Heyeti, Kurum Özel Ödülü Varuna Gezgin.